
àmista'nın arkasındaki felsefe
Çocuklarımızla olan etkileşimlerimizin ebeveyn için fazlaca uyarıcı ve hatta bunaltıcı olmaması gerektiğine inanıyoruz. Çocuklarımızın ruhlarına bakmanın en güzel yollarından biri onların çizimleriyle olur ve bu çizimlere uygun bir yanıt vermek, çocuklara “Bazen hepsini anlamasam da seni tüm olarak kabul ediyorum” mesajını verir. Böylesine tam bir kabul, bir ebeveynin çocuğundan, çocuğun yetişkinden öğrendiği kadar çok şey öğrendiğini gösterir ki bu da başarılı ebeveynliğin özüdür. Ünlü çocuk psikoloğu Fred Rodgers’ın belirttiği gibi, “Onların var olma biçimine kabul veya derin bir saygı, kaliteli bir ebeveyn ilişkisi kurmak ve sürdürmek istiyorsak gerekli bir koşuldur” (Rogers, 1969; 1980).
Bu, ‘kabul etmek’ kelimesinin aslında ne anlama geldiği sorusunu da gündeme getiriyor. Neredeyse her ebeveyn, çocuğunun çocuk olma hakkını kabul ettiğine inanır, ancak her çocuk bu kabulü gerçekte hissetmez. Bir çocuk, ancak kabul edilme hissini, net ve gerçek olarak algıladığında benimseyebilir ve faydalanır. Aslında, hiç kimse başkası tarafından kabul edildiğinden emin olamaz, ta ki diğeri bunu, küçük ve büyük zorlukların saygılı ve yargılayıcı olmayan bir şekilde paylaşıldığı sözlü ve sözsüz iletişim yoluyla aktif biçimde gösterene kadar. Deneyimlerin ve gerçek hislerin paylaşılması güven duygusunu ve çocuğun özsaygısını güçlendirir.
İçimizde taşıdığımız iç dünyayı ifade etmenin bir yolu da çizim yapmaktır, ancak ebeveynin bir çizime verdiği tepki çocuğun kendini kabul edilmiş hissetmesini nasıl sağlayabilir ki? Çocuğu övmek ve belki de resmi geçici olarak duvara asmak gibi yaygın yaklaşımlar yeterli olmayabilir. Sonuçta, sadece bir karalama gibi görünen şey, aslında bir çocuğun kalbinde olanların yansımasıdır ve tepkimize biraz daha özen gösterilirse, çocuğun güven duygusu ve özsaygısı gerçekten güçlendirilebilir.
amistà’nın misyonu, ebeveynlere işte tam olarak bunu yapmalarında yardımcı olmaktır: çocukların ifadelerine verilen yanıtı daha somut ve kalıcı hale getirmek. Bunu yaparak, çocukların yaratıcılığının gelişimine ve her zaman öğrenmeye hevesli gözlerle dünyayı keşfetmelerine katkıda bulunduğumuzu umuyoruz. Onların kim olduklarını kabul ederek yeterli desteği sağladığımızda, gerçekten gelişip yetişkinler dünyasında hak ettikleri yeri alacaklarına inanıyoruz.

